Kabakulak, kabakulak virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık öncelikle tükürük bezlerinin iltihaplanması ve şişmesiyle kendini gösterir. Kabakulak dünyada yaygın olarak görülmekte ve yıl boyunca her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Koruyucu aşı sayesinde hastalık bugün geçmişe kıyasla büyük ölçüde gerilemiştir. Buna rağmen kabakulak hastalığına, özellikle de korunmasız kişilerde hala rastlanabilmektedir.
Kabakulak virüsleri sadece insandan insana geçmektedir. Tükürük damlacıklarındaki virüsler öksürme, aksırma veya konuşma esnasında havaya yayılarak solunum yoluyla içeriye girebilirler. Bulaşma tükürükle doğrudan temasa geçildiğinde, örneğin öpüşme yoluyla da gerçekleşebilir. Virüsün tükürüğün temas ettiği nesneler yoluyla, örneğin ortak olarak kullanılan tabak çanak yoluyla yayılması ise daha nadir görülen bir durumdur.
Yorgunluk, iştahsızlık, baş ve eklem ağrılarının yanı sıra ateş gibi genel hastalık belirtileri bu hastalığın habercisi olabilir. Tipik belirti tükürük bezlerinin ağrılı ve iltihaplı şişmesidir. Şişlik tek taraflı veya iki taraflı olabilir ve genellikle üç günden sekiz güne kadar sürer. Gerek alt çenedeki, yani dil altındaki tükürük bezleri gerekse onların yanı başında bulunan lenf düğümleri de şişebilir. Enfeksiyonun en az üçte birlik süresi şikayetsiz veya az miktarda şikayetle geçer. Özellikle beş yaşın altındaki çocuklarda sadece soğuk algınlığına benzeyen şikayetler görülür. Pek çok vakada kabakulak bu sebeple fark edilmez.
İleri yaşlarda komplikasyon veya sonradan ortaya çıkabilecek hasar riski artmaktadır. Hastalığa yakalananların yaklaşık yüzde onunda, kendini şiddetli baş ağrısı, boyun tutulması ve kusmayla gösteren beyin zarı iltihaplanması görülebilir. Felç gibi kalıcı hasarlara yol açan veya münferit vakalarda ölümle sonuçlanabilecek beyin iltihaplanması daha nadir görülen bir durumdur. Kalıcı işitme hasarları veya sağırlık 20.000’de birdir. Kabakulak, ergenlik sonrası erkek hastaların en fazla üçte birinde testis iltihaplanmasına neden olur. Bu durum kendini yinelenen yüksek ateş eşliğinde tek ya da iki testisin birden aşırı şişmesiyle ve basınçlı ağrıyla belli eder, üremenin kısıtlanmasına veya daha nadir olarak büsbütün kaybına yol açabilir. Kadınlarda süt bezlerinin veya yumurtalıkların iltihaplanması ihtimali mevcuttur. Bir diğer komplikasyon da pankreas iltihaplanmasıdır.
İlk belirtiler genellikle hastalığın bulaşmasından 16-18 gün (bazen 12 ila 25 gün) sonra ortaya çıkar. Bulaşma tehlikesi tükürük bezlerinin şişmesinden bir hafta önceyle dokuz gün arasındadır. En riskli süre hastalığın başlamasından iki gün öncesi ila dört gün sonrasıdır. Hiç hastalık belirtisi olmasa veya az miktarda olsa da hastalık bulaşıcı olabilir.
Bu enfeksiyonu geçirmemiş olan veya aşıyla yeterince korunmayan herkes kabakulağa yakalanabilir. Nadiren eksiksiz, iki kez aşılamanın ardından da kabakulak hastalığı meydana gelebilir. Gençlerde ve yetişkinlerde komplikasyon riski çocuklara göre daha büyüktür.
Robert Koch Enstitüsü’nde bulunan Sürekli Aşı Komisyonu (Die Ständige Impfkommission STIKO) kabakulağa karşı aşı korunması tavsiye etmektedir. Bu amaçla kızamık ve kızamıkçığa karşı da koruma sağlayan KKK (kızamık-kabakulak-kızamıkçık) aşıları ve suçiçeğine (varisella) karşı da bir bileşen içeren MMRV aşıları mevcuttur. Almanya’da sadece kabakulak aşısı bulunmamaktadır.
Kızamık hastalığı geçiren bir kişi ile temas eden ve koruması olmayan kişilerin mümkünse 3 gün içinde inkübasyon aşısı kapsamında KKK aşısı olmaları önerilmektedir.
Daha fazla danışma ve bilgi için yerel sağlık birimi hizmetinizdedir. Kabakulak enfeksiyonları bildirilmek zorunda olduğu için bu birimlerden güncel durumla ilgili bilgi edinebilir, onların hastalıkla baş etme konusundaki büyük tecrübesinden faydalanabilirsiniz.
Daha fazla (uzmanlık) bilgisi için Robert Koch Enstitüsü’nün internet sayfalarından yararlanabilirsiniz. (www.rki.de/mumps, www.rki.de/stiko).
Aşı yoluyla enfeksiyondan korunmak için daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz: Federal Sağlık Eğitimi Merkezi (www.impfen-info.de).